29 Kasım 2009 Pazar

VEE EN SONUNDA NEW MOON !




S.A. en sonunda izledim NEW MOON u !
Ama doğsu söylemek gerekirse TWİLİGHT kadar keyif alamadım :(  başları çok sıkıcı geldi , kurtadamlar yakışmamış filme . TWİLİGHT ı defalarca izledim ve her izlememden keyif aldım. Ama NEW MOON da sıkıldım. Yani Robert Pattinson filmin bir başında birde sonunda görünüyor. Olaylar Bella nın etrafında gelişiyor.
(Bu filmi çok büyük bir merakla bekliyordum belkide çok şey umdum ondan dolayı hayal kırıklığı oldu :)

Umarım Twilight Saga : Eclipse daha iyi olur.

selam ve dua ile
Hayırlı Bayramlar

26 Kasım 2009 Perşembe

HAYIRLI BAYRAMLAR ! ! !



KURBAN BAYRAMIMIZ MÜBAREK OLSUN !
HAYIRLI UĞURLU GEÇİRMEYİ MEVLAM CÜMLEMİZE NASİP ETSİN .
HAYIRLI BAYRAMLAR
SELAM VE DUA İLE

25 Kasım 2009 Çarşamba

BAYRAMDAN ÖNCE VERİLECEK CEVAP ! ! ! !

S.A. Mübarek Kurban Bayramımıza 1 gün kala mutlaka birileri çıkıpta "Hayvan keserek bayram yapan bir dini aklım almıyor"  gibi hadsiz ve cahilce konuşacaklar !
Ben şimdiden cevaplarını vermek istiyorum . . .(Emr-i bi'l ma'rûf ve nehy-i anil münker 'e istinaden)







1. Şüphesiz biz sana Kevseri verdik.
2. O Halde, Rabbin için namaz kıl, kurban kes.
3. Doğrusu sana buğzeden, soyu kesik olanın ta kendisidir.

Rabbim cümlemize dinimizi ANLAMAYI VE UYGULAMAYI nasip etsin (amin).

selam ve dua ile

24 Kasım 2009 Salı

GENÇKEN YAPILACAK 100 ŞEY ! ...




GENÇLERİN HEYECANDAN DİZLERİ TİTREYECEK, KAÇIRILMAYACAK BİR KAMPANYANIN REKLAMI YAPILIYOR HER YERDE…

GENÇKEN YAPILACAK 100 ŞEY. NE KADAR ÇILGINLIK VARSA DURMAYIN YAPIN…

Haydi durmayın… Marjinal olun… Kabınıza sığmayın… Zirâ siz gençsiniz; çıldırın… Hayatı doyasıya yaşayın… Zevk alın… Gezin, tozun… Gaza gelin… Ayaklarınız yere basmasın uçun… Sosyal projelerde yer almayın… Sorumluluk duymayın… Nasıl olsa birileri sizin yerinize düşünür… Siz gençsiniz çılgınlıklar yapmaya bakıp, gününüzü gün edin…
Ha! Bu arada yaptığınız tüm bu çılgınlıkları tescilleyerek videosunu çekin, yayımlayalım…
En çılgın olanınız… BÜYÜK ÖDÜLÜ KAZANSIN..

BU ARADA VARLIĞINIZIN VE HAYATINIZIN AMACINI SORGULAYIN…

GENÇLERE YÖNELİK ALTERNATİF BİR KAMPANYA DA BİZDEN :

1. Nasıl yaratıldığını ve seni kimin yarattığını bir düşün.
2. Varlığının ve hayatın amacını sorgula.
3. Dünya hayatının kısalığını anla.
4. Ölüm gerçeği ile yüzleş.
5. Ölümün yaşının olmadığını bil. Gençliğine güvenme.
6. Ölüm sonrasında ne olacağını düşün.
7. Sana verilen sınırlı ömrü nasıl kullanacağın ile ilgili seçimini yap.
8. Dinini öğren.
9. Dinî ve insanî sorumluluklarının bilincinde ol.
10. İbadetlerinde gönülden ve titiz ol.
11. Allah’ı çok an.
12. Dua et.
13. Sadece kendin için değil tüm insanlar için de dua et.
14. Tövbe et.
15. Hatalarından pişmanlık duy.
16. Ahlaklı ve faziletli ol.
17. Aklını işlet.
18. İhlâslı ol.
19. Güvenilir ol.
20. Fedakâr ol.
21. Çalışkan ol.
22. Öldürme.
23. Çalma.
24. Faiz yeme.
25. Yalan ve hileden uzak dur.
26. Zarafet sahibi ol.
27. Gıybet etme.
28. İnsanların kusurlarını arama.
29. Hüsnü zanda bulun.
30. Hataları örtücü ol.
31. Hakkı ve adaleti gözet.
32. İnsaflı ol.
33. Şahitlikten kaçınma.
34. Çirkin işlerden ve fenalıklardan uzak dur.
35. Nefsine hâkim ol.
36. Namuslu ve şerefli ol.
37. Hayâ sahibi ol.
38. Tevazu sahibi ol.
39. Güzel düşünüp güzel davran.
40. Helal ve Haramı gözet.
41. Boş ve lüzumsuz söz ve davranışlardan uzak dur.
42. Hayırlı işlerde yarış.
43. Güzel söz konuş.
44. Güler yüzlü ol.
45. Hayrı, iyiyi ve güzeli tavsiye et.
46. Sev.
47. Sevil.
48. Kin gütme.
49. Özrü kabul et.
50. Öfkelenme.
51. Kibirlenme.
52. Affet.
53. Şefkatli ol.
54. Barışı esas al.
55. Hoşgörülü ol.
56. Sabret.
57. Tevekkül et.
58. Kanaatkâr ol.
59. Sözüne sadık ol.
60. Dünya hayatının geçici zevklerine kapılma.
61. Yetimi, öksüzü, ihtiyaç sahibini gözet.
62. Yaptığın iyilikleri başa kakma.
63. Darlık anında dahi malından hayır yolunda harca.
64. Cömert ol.
65. Paylaş.
66. Yardımlaş.
67. Cesur ol.
68. Tedbirli ol.
69. İsraf etme.
70. Ailen ve akrabalarını gözet.
71. Komşularınla iyi ilişkiler kur.
72. Kadir-Kıymet bil.
73. Vefakâr ol.
74. Dinine, vatanına, milletine hayırlı bir insan ol.
75. Kendini geliştir, yetiştir.
76. İnsanlık meselelerine karşı duyarlı ol.
77. Müslüman kardeşinin derdini kendine dert edin.
78. Sadece kendin için değil, tüm insanlık için faydalı işler yapmaya çalış.
79. Varlığı zorunlu ve her türlü övgüye lâyık olan,
80. Eşi ve benzeri olmayan,
81. Mülk ve yönetimin sahibi olan,
82. Her şeye gücü yeten,
83. Yaratan, var eden,
84. Rahman ve Rahim Olan,
85. Affeden ve hataları bağışlayan, tövbeleri kabul eden,
86. Her şeyi gereğince bilen,
87. Her şeyi gereğince gören, işiten,
88. Her şeyi çepeçevre kuşatan,
89. İyilik ve lutfu sonsuz olan,
90. Böylesi yaşamaya elverişli bir dünya ve içinde çeşit çeşit canlılar yaratan,
91. Her sabah yeni bir günü yaratan ve seni yaşatan,
92. Görmeni, işitmeni, hissetmeni nasip eden,
93. Yürüyecek ayaklarını, iş görecek ellerini yaratan,
94. Barınacak bir yuva, yiyip içilecek rızıklar veren,
95. Hastalandığında sana şifa ulaştıran,
96. Dertlendiğinde deva ulaştıran,
97. Dualarına karşılık vererek kulu için en hayırlısını dileyen,
98. İyi ile kötüyü ayıracak akıl veren,
99. Sevmeyi, sevilmeyi mümkün kılacak kalp veren,
100. Rabbine şükret…

Bu maddeleri gözetip yerine getir… Nasıl olsa tüm yaptıklarını gören ve tüm bunların videosunu çekerek kayıt altına alan var…
Haydi durma! Seni sonsuz mutluluğa ulaştıracak, "gerçek" kampanyaya katıl...

BÜYÜK ÖDÜL SENİ BEKLİYOR ...
Kaynak ; http://www.facebook.com/pages/KURAN-arastirmalari-platformu/190153811662


eee ne diyorsunuz sizce hangi kampanya gerçekten gençken yapılmalı ????

selam ve dua ile


Göz nereye bakar, gönül oraya akar

Gönül nereye akar, ayak oraya koşar !

23 Kasım 2009 Pazartesi

NEDEN ?????????




NEDEN HERŞEY HERKESİN İSTEDİĞİ GİBİ OLMAZ ?
NEDEN HAYAT SEVDİKLERİMİZE HER ZAMAN MUTLULUK VERMEZ ?
NEDEN İNSANLARI İYİ TANIDIĞIMIZI ZANNEDERİZ VE BUNU YILLAR SONRA ANLARIZ ?
NEDEN EN SEVDİĞİMİZ KİŞİNİN CANI YANINCA BİZİM DAHA BETER YANAR ?
NEDEN EN SEVDİĞİMİZ EN KÖTÜ ANINI YAŞARKEN BİZ UZAKTA VE İZLEYİCİ OLURUZ ?
NEDEN BAZEN ELİMİZDEN HİÇBİRŞEY GELMEZ ?
NEDEN İLİŞKİLERİN "DENEME SÜRESİ"YOK ?
NEDEN "BÜYÜK SÖZÜ" DİNLEMEYİZ ?
NEDEN HAYATIMIZ DA "KEŞKE"LERE YER VAR ?
NEDEN ? NEDEN ? NEDEN ? NEDEN ? NEDEN ? NEDEN ? NEDEN ? NEDEN ?

Aslında cevabı hepiniz gibi bende biliyorum "TAKDİR-İ İLAHİ" ! ! !
Ama bazen insan içindekileri dile getirmek yazıya dökmek istiyor . . .
Rabbim ! senden gelen herşeye Eyvallah ! ! !

Hz. Ali'nin bir sözünü hatırlatıp postumu bitirmek istiyorum yoksa sabaha kadar sürecek NEDEN ler ! hani derler ya "SABAH OLA HAYIR OLA ! ! !"

"KEŞKE DİYECEĞİME YEDİ KAT SEMADAN DÜŞMEYİ YEĞLERİM . . ." HZ.ALİ

selam ve dua ile

22 Kasım 2009 Pazar

KADIN . . .



"İnneme'n-nisâ' şakâyıku'r-ricâl ; Şüphesiz kadın, erkeğin şakayığıdır."
Hadis-i Şerif
Şakayık (yaban lalesi, gelincik çiçeği)

Alemler Sultanı Efendimiz (s.a.v) kadını gelincik çiçeğine benzetmiş. Hepimiz biliriz ki "gelincik" çok güzel her yerde yetişebilen hassas ve narin bir çiçektir. Onu öyle dikkatli tutarız ki elimize alırken , en ufak yanlış bir hareketimizde bile yapraklarını dökebilir . . .

 Kadın

Kalıp değil bir fikir...
Elmas sorguçlu fakir;
Açıkta sırrı bakir;
Kadın...

Çölde kaçan bir serap;
Yönü kementli mihrap...
Madeni som ıstırap;
Kadın...

Dipsiz hasrete tuzak;
En yakınken en uzak....
Tadı zehrinde erzak;
Kadın...


Bir işaret, bir misal;
Ayrılık remzi visal...
Allah`a yol bir timsal;
Kadın...

Necip Fazıl Kısakürek


"Kadın Nedir Aslında

Bir kadın çocuktur aslında. Çocuk gibi davranmayı sever. Erkeğin kendisine bir çocuğa gösterdiği şefkati göstermesini de ister. Bir çocuğu okşar gibi incitmekten korkarak okşamalıdır erkek kadını. Ama hiçbir kadın çocuk muamelesi görmek istemez. Söylediği şeyler çocukça da olsa dinlenilmesini,dikkate alınmasını ister. Yani bir kadının çocukluk yapmasına izin vereceksiniz ama asla onu bir çocuk olarak görmeyeceksiniz.

Bir kadın güçlüdür aslında.
Hatta erkeklerden çok daha güçlüdür. Ama bu gücünü her zaman ortaya koymasını sevmez. İster ki erkeğin gücü kendisine huzur versin. Kendi kendine yapabileceği şeyleri bile erkeğin yapmasını bekler. Böylece hem daha kadın olduğunu hissedecektir hem de erkeğinin ne kadar güçlü olduğunu görecektir. Ancak kadını gücünü göstermek istediğinde onu engelleyemezsiniz. Yapmak istediği bir şey varsa mutlaka yapar.


Bir kadın sevgilidir aslında.
İçinde her zaman sevgiyi taşır. Sevdiklerinden kolay kolay ayrılamaz. Sevdiklerini kolay kolay. kıramaz. Zor sever ama tam sever. Bir kadının tam anlamıyla sevebilmesi için yüreğinin kabul ettiğini beyninin de kabul etmesi gerekir. Ve sevmezse de onu asla sevmeye zorlayamazsınız. Belki kolayca yüreğine girebilirsiniz. Ancak beyninde yer etmemişseniz her an terk edilebilirsiniz. Sevmediği halde terk etmeyen kadınlar da var elbette. Bunun nedeni ise engelleyemedikleri "acımak" duygusudur.


Bir kadın yalnızdır aslında.
Hiçbir zaman kadını bütünüyle elde edemezsiniz. Kendisine ait bir dünyası vardır ve orada hep yalnızdır. O dünyaya kimsenin girmesine izin vermez. Hiçbir anahtar o dünyanın kapısını açamaz. Yalnızlık onun sığınağıdır. O sığınağa ne zaman gireceğine,ne kadar kalacağına hep kendisi karar verir. Sığınaktayken oradan çıkmaya zorlarsanız onu sonsuza dek kaybedebilirsiniz.


Bir kadın çılgındır aslında.
Neler yapabileceğini erkek aklı hayal bile edemez. Yaratıcılığının sınırı yoktur. Ama bunu ortaya çıkartmak için hayatının erkeğini bekler. Hoyratça harcamaz yaratıcılığını. Sadece erkeğine saklar. Bir kadının gerçek erkeği olmayı başarabilmişseniz çok şanslısınız demektir. Çünkü yaşamınız asla sıradan olmayacaktır.

Bir kadın hayattır aslında.
Çünkü hayatın içinde olan her şey ancak kadınlar olduğunda anlam kazanıyor. Yemek yemek. su içmek bile. Bir kadının elinden içtiğiniz suyla kendi kendinize bardağı doldurup içtiğiniz su arasındaki lezzet farkını anlayabiliyor musunuz?

Anlıyorsanız ne mutlu size. Anlamıyorsanız ne yazık ki yaşamıyorsunuz."

Alıntıdır ; http://www.fatihcolor.com/kadinlar/kadinnedir.html

Sizce kadın nedir ?

selam ve dua ile

19 Kasım 2009 Perşembe

MÜSLÜMANA HARAM ÇEŞMESİ ! ! !


"Vaktiyle Bursa'da bir müslüman, eski adı Yahudilik Yolağzı, bugünkü adı Arap Şükrü olan muhitte çeşme yaptırmış ve başına bir kitabe eklemiş:

"Her kula helâl, Müslümana haram!.."
Bursa başkent, tabii Osmanlı karışmış, bu nasıl fitnedir diye...
Gitmişler kadıya şikâyete, adam yakalanıp yaka-paça huzûra getirilmiş. Bu nasıl fitnedir, dîni İslâm, ahâlisi Müslüman olan koca devlette sen kalk, hayrattır, sebildir diye çeşme yap, ama suyunu Müslümana yasakla!.. Olacak iş midir, nedir sebebi, aklını mı yitirdin?.. diye çıkışmışlar adama.
Adam:
- - Müsaade buyurun, sebebi vardır, lâkin isbat ister, delil şarttır.
dedikçe kadı kızmış:
- - Ne delili, ne isbatı?.. Sen fitne çıkardın, Müslüman ahâlinin huzûrunu kaçırdın, katlin vâciptir! demiş. Demiş ama, bir yandan da merak edermiş:
- - Nedir gerekçen?
diye sormuş.
Adam:
- - Bir tek Sultana derim.
diye cevap verince, ortalık yine karışmış. Söz Sultana gitmiş, adam yaka paça saraya götürülmüş...Padişah da sinirlenmiş ama, diğer yandan o da meraklanırmış:
- - De bakalım ne diyeceksen. Bu nasıl iştir ki, hem çeşmeyi yaparsın, hem de her kula helâl,
Müslümana haram yazarsın?..
Adam, başı önünde konuşur:
- - Delilim vardır, lâkin isbat ister.
- - Ya dediğin gibi sağlam değilse delilin?..
- - O zaman boynum, hükme kıldan incedir Sultânım
- - Eeee?!..
- - Sultânım, herhangi bir havradan (sinagog) rastgele bir hahamı izahsız yaka-paça tutuklayın, bir hafta tutun. Bakın neler olacak?
Dediği yapılmış adamın. Bütün azınlıklar bir olmuş, başlarında Mûsevîler:
--Ne oluyor, bu ne zulüm?.Bizim din adamımıza biz kefiliz, ne gerekirse söyleyin yapalım, o masûmdur, gerekirse kefâlet ödeyelim...
Çevre ülkelerden bile elçiler gelmiş, elçiler mektup üstüne mektup getirmiş Bir hafta dolunca, adam:
- - Sultânım, artık bırakmak zamanıdır demiş.
Haham bırakılmış, azınlıklar mutlu, bu sefer Sultana teşekkürler, hediyeler
Az zaman geçmiş ki, adam:
- - Aynı işi herhangi bir kiliseden herhangi bir papaz için yaptırınız Sultânım.
demiş.
Aynı şekilde bir papaz derdest edilip yaka-paça alınmış Pazar âyininden ve aynı tepkiler artarak devam etmiş. Haftası dolunca da serbest bırakılmış. Mutluluk ve sevinç gösterileri daha bir fazlalaşmış, teşekkürler, şükranlar... Levantenler din adamlarına kavuşmanın mutluluğuyla
daha bir sarılmışlar birbirlerine...
Sultan:
- - Bitti mi?.. demiş adama.
- - Sultânım son bir iş kaldı, sonra hüküm zamanıdır izninizle.
demiş.
- - Şimde nedir isteğin?..
- - Efendim, pâyitahtımız Bursanın en sevilen, en sözü dinlenilen, itimad edilen âlimini alınız minberinden.
Adamın dediğini yapmışlar, Ulucâmi imamını Cuma hutbesinin ortasında almışlar, yaka-paça götürmüşler...

Ve ne olmuş bilin bakalım?..
Bir Allahın kulu çıkıp da:
--Ne oluyor, siz ne yapıyorsunuz?. Hiç olmazsa vaazı bitene kadar bekleseydiniz..."
gibi tek bir kelâm etmemiş, imamın peşinden giden, arayan-soran olmamış...
Geçmiş bir hafta, nerde imam diye gelen-giden yok!..
Aptal ve câhil bir imam tâyin edilmiş yerine, ne konuştuğunu kendi kulağı duymayan tam yobaz cinsinden biri. Halk hâlinden memnun, başlamış bir dedikodu,o geçen hafta derdest edilen koca âlim için:
- - Biz de onu adam bilmiş, hoca bellemiştik...
- - Kimbilir ne halt etti de tevkif edildi!..
- - Vah vaah!.. Acırım arkasında kıldığım namazlara...
- - Sorma, sorma...
Padişah, kadı ve adam izliyorlarmış olup-bitenleri. Sonunda Padişah çeşmeyi yaptırana sormuş:
- - Eee, ne olacak şimdi?..
Adam:
- - Bırakma zamanıdır. Bir de özür dileyip helâllik almak lâzımdır hocadan.
Haklısın demiş padişah, denilenin yapılması için emir buyurmuş ve adama dönmüş. Adam başı önünde konuşmuş:
- - Ey büyük Sultânım, siz irade buyurunuz lûtfen, böyle Müslümanlara su helâl edilir mi?..
Sultan acı acı tebessüm ederek cevap vermiş...
- - Hava bile haram, hava bile!"

eee ne düşünüyorsunuz ? sizce de böyle değil mi ? 
yorumlarınız please :))

PAPATYA BAHÇESİNDEN MÜTHİŞ HEDİYELER !!!


Hediye verenler kervanına papatya bahçesi de katılmış. kendisini kutluyorum bu zarif hareketinden dolayı :))
Hediyeleri merak edenler ,  bende isterim diyenler buyrun papatya bahçesine !!!!

selam ve dua ile

18 Kasım 2009 Çarşamba

DOĞUMDAN SONRA HAYAT VAR MI ???

BİR TEŞBİH ANCAK BU KADAR GÜZEL YAPILIR . . .! ! !

Anne rahmine düşen ikiz kardeşler önceleri her şeyden habersizmiş. Haftalar birbirini izledikçe onlar da gelişmişler. Elleri, ayakları, iç organları oluşmaya başlamış. Bu arada, etraflarında olup biteni fark etmeye başlamışlar. Bulundukları rahat ve emniyetli yeri tanıdıkça saâdetleri artmış. Birbirlerine hep aynı şeyi söylüyorlarmış:
“–Anne rahmine düşmemiz, burada yaşamamız ne harika değil mi? Hayat ne güzel şey be kardeşim!”

Büyüdükçe, içinde yaşadıkları dünyayı keşfe koyulmuşlar. Öyle ya, hayatın kaynağı neymiş? İşte bunu araştırırken, anneleriyle onları birbirine bağlayan kordonu fark etmişler. Bu kordon sayesinde hiçbir zahmet çekmeden, emniyet içinde beslenip büyütüldüklerini anlamışlar ve:
“–Annemizin şefkati ne kadar büyük! Bize bu kordonla ihtiyacımız olan her şeyi gönderiyor” demişler.

Aylar birbiri ardınca geçiyor, ikizler hızla büyüyor, diğer bir deyişle “yolun sonu”na yaklaşıyorlarmış. Bu değişiklikleri hayretle temâşâ ederken, bir gün gelip bu güzelim dünyayı terk edeceklerinin işaretlerini almaya, dokuzuncu aya yaklaştıklarında ise alâmetleri daha kuvvetli hissetmeye başlamışlar. Durumdan telaşlanan ikizlerden birisi diğerine sormuş:
“–Neler oluyor? Bütün bunların mânâsı nedir?”
Kardeşi daha sakinmiş, üstelik bulundukları bu dünya çoğu zaman ona yetmiyor; hissiyatıyla daha geniş bir âlemi arzuluyormuş:
“–Tüm bunlar bu dünyada daha fazla kalamayacağız anlamına geliyor. Buradaki hayatımızın sonuna yaklaşıyoruz artık!” demiş. Öteki:
“–Ama ben gitmek istemiyorum, hep burada kalmak istiyorum” diye haykırmış. Kardeşi:
"–Elimizden gelen bir şey yok, hem, belki doğumdan sonra bambaşka bir hayat vardır” demiş. Diğeri:
“–Bize hayat veren o kordon kesildikten sonra bu nasıl mümkün olabilir ki? Buradan ayrılmak zorunda kalırsak nasıl hayatta kalabiliriz, söyler misin bana? Hem, bak bizden önce başkaları da buraya gelmiş ve sonra da gitmişler. Hiçbiri geri gelmemiş ki bize doğumdan sonra hayat olduğunu söyleyebilsinler. Hayır, bu her şeyin sonu olacak” demiş ve karamsarlıkla eklemiş:
“–Hem belki de anne diye bir şey yok!” Kardeşi:
“–Olmak zorunda! Yoksa buraya başka türlü nasıl gelmiş olabiliriz, nasıl hayatta kalabiliriz ki?” diye itiraz etmiş. Öteki:
“–Sen hiç anneni gördün mü? O belki de sadece zihinlerimizde var. Bir annemiz olduğu düşüncesi bizi rahatlattığı için onu belki de biz uydurduk” diye üstelemiş.

Böylece, anne rahmindeki son günleri derin muhâsebeler ve tartışmalarla geçmiş. Sonunda doğum anı gelmiş çatmış. İkizler dünyalarını terk ettiklerinde gözlerini başka bir dünyaya açmışlar ve biri sevincinden diğeri de utancından ağlamaya başlamış. Çünkü gördükleri manzara hayallerinin bile ötesindeymiş.

“De ki: (İnsanı ve onun çürümüş kemiklerini) ilk defa kim yaratmışsa âhirette tekrar diriltecek olan da O’dur. Çünkü O, her türlü yaratmayı gayet iyi bilir.” (Yâ-Sîn, 79)

Selam ve dua ile

DÜNYADA EN ÇOK SEVİLEN KİŞİ ! ! !



S.A.
"Dünyada en çok sevilen kişi" diye bir anket yapmışlar. Belki duymuşsunuzdur. Bana da mail olarak geldi. 10 kişi arasından en çok sevilen kişiyi seçeceklermiş . Peygamber Efendimiz'i (s.a.v)de koymuşlar bu 10 kişi arasına ne hadlerineyse !

Sanırım bize de bu oylamaya katılmak düşer.
"SEN OLMASAYDIN KAİNATI YARATMAZDIM" sözünün muhattabı , gönülller sultanı Efendimiz (s.a.v) tabi ki en çok Sen'i seviyoruz .
Sahabeden Umeyr bin Ebi Vakkas'ında dediği gibi
"Anam babam sana feda olsun Ya Resullullah !!!"

oylama adresi ; http://www.bestofmen.org/

lütfen bloglarınızda da yer verin ,sonuçlar "kapak olsun" anketi yapanlara :))

selam ve dua ile

16 Kasım 2009 Pazartesi

DORE YE DEVAMM :)))

S.A.
İlk önce bana sürekli sorulan "kimdir bu dore?" ve neden onca marka varken "DORE"sorusunu cevaplamak istiyorum. "Dore, Ülker markasını da bünyesinde barındıran Yıldız Holding'in bir iştirakidir." %100 yerli sermayedir. her zaman yabancı sermayeli işlere karşıyımdır. naki ninde dediği gibi "yerli malı yurdun malı herkes bunu kullanmalı"
Neden Dore ? arkasında Ülker/Yıldız Holding gibi bir firma olduğu için !!!

şimdi gelelim yeni ürünlere bu ürünler gerçekten çok hesaplı ve ççoookk kullanışlı :))

eğer sizde benim gibi ıslak marul,kıvırcık,roka vs.. şeyleri kurulamak için uğraşmayı sevmiyorsanız mutlaka alın derim. üzerlerinde hiç su damlası olmadan salata yapmak çok güzel birşey :)))


fiatımı ; sadece 14,90 TL

ve şimdi elektriksiz mikser :))) çırpma telini veya mikseri koyun içine ve başlayın etrafa sıçratmadan çırpmaya !!


fiatı ise 9,90 TL

işte benim favorilerim :)) misafir çatlatan kek ve pastalar için ideal :))))








kek kalıplarının fiatı ise 34,90 TL

şimdi süslü ve gezmeyi seven bayanlar için düşünülmüş pratik masa çanta askıları :))


fiatı 19,90 TL




fiatları 25,00 TL

veee bunlarda kızışımın favorileri :)) tavsiye ederim yemek yemeyi eğlenceli hale getiriyorlar :)))


indirimli fiatı 29,90 TL

ama yine derseniz birde ben bakayım buyrun ! ! !

avantajlı üyelik ve sipariş için arseldi@hotmail.com

unutmayın "DORE" de ailenizin her ferdine uygun bir ürün mutlaka vardır ! ! !

not: ödeme ve teslim PTT kargo ile yapılır. 100 TL ve üstü alış-verişerinizde kargo bana aittir.

Mine Yapar da Bennn Durur Muyum :))

Minen'cimin blogunda gördüm bu testi ve hemen yaptım :)) bakın hangi ünlü benim gibiymiş :)))



bu da testin sonucu ;
Elvis Presley

Kişiliğinizin baskın özelliği sempati. İnsanlar sizi sevmeden edemiyorlar. En uzağınızda kalmaya çalışanlara bile milyonlarcasına sahip olduğunuz şeytan tüylerinden birini gönderiveriyorsunuz ve buzlar çözülüyor. Bunun sebebi kişiliğinizdeki yumuşaklık, şiirsellik ve coşku hali. Sanatın herhangi bir dalını kendi anadilinizmiş gibi performe etme şansına sahipsiniz. Kullanıyor musunuz bilinmez, ama varsa böyle bir durum bir an önce keşfetmelisiniz. Kararlarınızı genellikle duygularınıza yaslanarak veriyorsunuz. Sizi pek yanıltmıyorlar. Hayatı oyun oynar gibi yaşıyor, büyümeye direniyorsunuz. Aşk da o oyun alanlarının başında geliyor.

sizde merak ediyorsanız buyrun !!

selam ve dua ile

15 Kasım 2009 Pazar

HAYATA GEÇ KALINIR MI??????

S.A.
sizlerle canım bacımın bir yazısını paylaşmak istiyorum. bacım burhan dergisin'de köşe yazarlığı yapıyor. bu yazısı beni çok etkiledi, paylaşmak istedim . . .


Hayata Geç Kalmayın

"İnsan ne kadar dakik olmaya çalışsa da, hayatı boyunca mutlaka geç kaldığı yerler vardır.İşine mesela,yahut söz verdiği bir buluşmaya,yada son seferini yapmak üzere olan bir gemiye...Peki ya hayata ......Hayata da geç kalınır mı sizce?.....
Eğer kişi sevmeyi bilmiyorsa yada sevildiğini anlamıyorsa evet hayata da geç kalınır. Tıpkı Bir daha asla kalkmayacak o gemi gibi.... Düşünün tüm hazırlıklarınızı yaptınız. Bavulunuzu ;ihtiyaç duyacağınız tüm giysilerle ve gerekli eşyalarla doldurup hazırladınız. Yanınıza koyacağınız küçük çantanın içine yolda lazım olacak yemek,içecek,peçete, vs vs aldınız.Artık hazırsınız bu yolculuğa. Evden çıkarken de tedbirli olmak için son kez gözden geçiriyorsunuz eksik olan bir şey var mı diye..Şimdi hazırsınız ve "bismillah "deyip çıkıyorsunuz evden... Ancak oda ne gemi sizi almadan gidiyor. İşte orada denizin üzerinde son seferinde...........


Hayata da geç kalınır . . .

Söyleyemiyorsanız en sevdiğinize onu sevdiğinizi ve uçup gidiyorsa ellerinizin arasından elleri onsuz geçecek hayata geç kalınır....

Uymuşsanız en aç anınızda şeytanın vesvesesine çalmışsanız üç kuruşluk bir lokmayı yirmibeşyıllık bir hapis bedeline; tutsak geçirirken hayatı özgür geçireceğiniz hayata geç kalınır....

Bana bir şey olmaz deyipte çıkmışsanız uykusuz yola ,ön koltukta sürerken arabayı dalmışsanız en güzel rüyalara;tekerlikli sandalye üzerinde:koşacağınız yürüyeceğiniz hayata geç kalınır....


Esiri olmuşsanız gururunuzun aramıyorsanız ailenizi,yalnızlık içerisinde geçirirken ömrünüzü mutluluklar içinde paylaşılan bir hayata geç kalınır....

Gözünüzün ferini almışsa para hırsı,çalışıyorsanız gece gündüz ve ihmal ediyorsanız hayat arkadaşınızı ;çalışırken daha fazla kazanma uğruna masanızda asla birdaha geri gelmeyecek genç yıllarınızdaki eşinizle beraber geçireceğiniz hayata geç kalınır...
Gideni durdurmaya yetişmiyorsa nefesiniz akıyorsa gözyaşının kekremsi tadı dudaklarınıza yalnızlığınızın içinde sevgisinden yoksun;sevgiliyle geçecek hayata geç kalınır...

Nasılsa kazanırım deyip yatırmışsanız tüm paranızı varınızı yoğunuzu poker masasına ,dileniyorken bir köşede küçük bir ekmek lokması için;sıcak yemekler eşliğinde ailenizle geçecek hayata geç kalınılır...


Kıymışsanız doğmamış bir cana ;asla bir daha anne olamayacağınızı öğreniyorken doktorunuzun ağzından ;koskoca bir ömrü çocuk seslerinden yoksun vicdan azabıyla geçiriyorken yalnız bir başınıza sallanan sandalyenizin üzerinde;bebeğinizle geçireceğiniz hayata geç kalınır.....

Yazık ki hayata da çoğu kez geç kalınır. Hem de tam ortasındayken yaşamın... Herşey eksiksiz tammış gibi görünürken bir de bakarsınız ki çoktan geç kalmışsınız sevdiklerinize. Hemde tam sevildiğinizi anlarken karşınızdaki kişi yorulmuştur sizi defalarca sevdiğini söylemekten .Siz gerçekten seviyor mu diye düşünürken eşiniz çoktan bavulunu hazırlamıştır ayrılmak üzere çıktığı evden....


Hayata geç kalınma örneği yazık ki çok. benzer örneklerini her gün televizyonda haber programlarını izlerken görüyoruz.Yada en yakınlarımızın kötü haberlerini aldığımızda. Evet kişi sadece gün içindeki programlarına değil hayatın kendisine de geç kalır lakin farkında olmaz. Peki ya siz ? Siz kaç kere geç kaldınız hayata ? Kaç kere "keşke" dediniz iç geçirerek .Ve kaç geceyi uykusuz geçirdiniz yanlış yaşanılan bir hayatın içinde.Kaç hatanızı bedel kıldınız ömrünüze.Kaç gece güneş doğmak bilmedi sizin için...Kaç gece uyuya kaldınız cevabını bilmediğiniz sorularınızı düşünürken kanepenin üzerinde.. Yada kaç kere kaçtınız kendi ruhunuzdan.Ve gitmek istediğiniz asla tanınmayacağınız bir yere....
Hayatımızda "keşke" lere yer vermemek için yanlış gittiğini düşündüğümüz hayatı doğrusuna çevirmek için artık geç kalmayalım hayata. Kayıp giderken hayatın içinden ,çevirelim artık hayatı kendi lehimize ve sevdiklerimizin lehine.. Utanmayalım sevdiğimizi söylemekten.Geç kaldığımız hayatımız değil hatalarımız olsun ...

Hayatınızın en güzel anlarını sevdiklerinizle paylaşmanız ve asla geç kalmamanız dileğiyle."


alıntıdır.(http://www.burhandergisi.com/)


Diğer yazılarını merak ediyorsanız buyrun !!!

selam ve dua ile

14 Kasım 2009 Cumartesi

MİM'İN BAŞIM ÜSTÜNE POFİŞŞŞ :))

S.A.
bloglarda her zaman severek takip ettiğim bir şeydir MİM postları . pofiş de anlamış her halde MİM lemiş beni :))
teşekkür ediyor ve cevaplarıma geçiyorum ;

En son hangi ülke gündemiyle canını çok sıktın?
Vatanım tabii ki :( domuz gribi :( Rabbim bir an önce kurtulmayı nasip etsin.(amin)
En son hangi şarkıdan nefret ettin?
belki garip gelecek ama ben pek müzik dinlemem :))
En son hangi fast food ürününden tiksindin?
fast food ürünlerinin hepsinden tiksiniri. bizim "Lehmacunnnn" kültürümüz var ailecek :)))
En son hangi sakatatı yedin ?
:)) ben doğru dürüst kırmızı et yemem ki sakatat yiyim :)))
En son hangi yerli şarkıyı beğendin?
yenileri bilmem ama eskilerden mustafa sandal ın tüm şarkıları !!!
En son hangi yabancı sözlü şarkıyı beğendin?
andy wiliams "can't take my eyes off you" dinlemekten bıkmayacağım bir şarkıdır :))
En son hangi yerli filmi beğendin?
Adem in trenleri
En son hangi yabancı filmi beğendin?
tabii ki Twilight .New moon u iple çekenlerdenim :))
En son hangi kitabı okudun?
Aile içi iletişim ve sosyal sağlık Prof.Dr.Kemal Çakmaklı ( tavsiye ederim özellikle evleneceklere :))
En son hangi bilgisayar oyununu oynadın?

okeyyyy :)) seviyorum yaa okey oynamayı :))
En son hangi mizah dergisini okudun?
penguen :)
En son neyden korktun?
bugün eşim kızışımızı işe götürdü. normalde 3 te eve gelmiş oluyorlardı. ben kurstan 4 te geldim onları evde bulamayınca çok korktum. meğer baba-kız Eminönü-Mahmutpaşa nın altını üstüne getirmişler :))
En son kime veya neye küfrettin?
yakın bir arkadaşımdan bennde kalan "şerrefsizz "lafını herşeye kullanırım. mesela  fırında unuttuğun kek yanınca "şerrefsizz fırın " gibi :)) ama küfür olarak saymam bu lafı :))
En son neyden kaçtın (opsiyonel: koşarak ta olabilir)?
bugün kurstan gelirken sokakta aniden önüme 2 köpek çıktı ve ben koşar adım uzaklaştım :))
En sevdiğin 5 film?
yeşil yol
terminal (tom hanks in bütün filmlerini beğenerek izlerim)
step away
god father
face off (nicholas cage e ayrı bir hayranlığım vardır :))
En sevdiğin 5 şarkı?
beddua - bülent ersoy
yak gel  - funda arar
arif susamın tüm şarkıları
stevie wonder - ı just call to say ı love you
andy williams - cant take my eyes off you
En sevdiğin 5 yemek?
makarnanın her çeşidi
balık
çorbanın her çeşidi
hamurişi
salatalar
En sevdiğin 5 isim?
kemal , arzu :)) , ömer , ecrin , eslem
En sevdiğin 5 oyun (herhangi)?
okey,tavla,poker,pis yedili . aman haa yanlış anlaşılmasın evde arkadaşlarla oynarız :))
En büyük korkun nedir?
sevdiklerimi kaybetmek ve Rabbimin bana verdiği bu hayatı boş geçirmek . . .
En nefret ettiğin 5 klişe nedir?
ne kadar zayıfsın !!! (bana herkes söyler bunu artık bir klişe oldu benim için)
çocuğu hasta mı ettin? (kızım hasta olduğunda . benim cevabım ise ; evet bütün virüsleri ekmek arsı yapıp yedirdim:)
biz zaten ailecek sizi iziyoruz !!!
aklıma ilk gelenler bunlar :)

evettttt şimdi sıra geldi mim lemeye !!!! en eğlenceli kısım da bu zaten :))

meleklerin hediyesi
mughetto
ilkay
naki
saadet
mine
dominika
http://sweetheartela.blogspot.com/

arkadaşlar "mim" ellerinizden öperr :)))

selam ve dua ile

13 Kasım 2009 Cuma

GERÇEKTEN ÇOK ŞIK ŞEYLER . . .

Bu siteyi geçenlerde keşfettim. gerçekten çok şık şeyler . . .
bunlar benim sizin için seçtiklerim :)) sizde diğer ürünlere bakmak isterseniz buyrun burdan !!

Sevgili Didem bir postunda "Osmanlı" desenlerini çok beğendiğini okumuştum. İlk sıradaki modeli senin için beğendim !!!

Osmanlı sultanlarından 17.yy. Sultan 4. Mehmet e ait tuğranın bulunduğu resmi yazı olan berat tarihi vesikalar ve hükümler içeren padişaha ait yazılı metindir. Ürün üzerindeki berat 4. Mehmet'in tuğrası ile tezhiplenmiş ve yorumlanmıştır. (kaynak;http://www.decorium.com.tr/s/productCategory.aspx?cid=73)



ne kadar zarifler değil mi ??

selam ve dua ile

SECHHILL !!!!! BENDE HEDİYE İSTİYORUMMM!!!!



S.A.
"cömertlik kervanı"na sechhill de katılmış ve enfes hediyeleri var bakmak isterseniz buraya tık !!
mughetto dan kazanamadım bari şansımı burada deneyeyim :))

selam ve dua ile

12 Kasım 2009 Perşembe

İNDİRİME DEVAMMMM !!!!

Evvet nerde kalmıştık ? e biraz da güzellik diyelim değil mi ! ben tam bir makyaj ve makyaj yapma özürlü olarak bunları beğendim. (açıkken bile anlamazdım ,makyaj malzemesi olarak kullandığım tek şey rımel ve mavi fardı :) 
makyajın üstadları siz karar verin güzel şeyler beğenebilmiş miyim ???

bu görmüş olduğunuz dudak kaleminin fiatı 9,90 TL den 5,90 TL ye inmiş !!!

rujun fiatı ise 18,90 TL den 9,40 TL ye inmiş !!!

kendim kullanmasam da bana çok kadınsı gelir oje :) bu ojenin fiatı 8 TL den 4 TL ye inmiş !!!
işteee benim makyaj denince ilk aklıma gelen şey : maskara nam-ı diğer rımel fiatımı ? sadece 12 TL

işte bu ürün gerçekten ustalık gerektirir bence ! gelin makyajım yapılırken kuaförüm en çok eyeliner sürerken zorlandı :((  fiatı 19,60 TL

farlar bana herzaman çok eğlenceli gelmiştir :)) bu beşli far setinin fiatı 19,90TL


işte zannımca makyajın olmassa olmazı top allık fiatımı 19,50 TL

işte bu da bakımlı tırnakların sırrı :)) manikür seti hemde 11,90 TL

sanırım bunlar en gerekli ürünler !! 5 i bir arada 1 tane fiatına 9,90 TL

eveettt makyajımız nasıl olmuş bir bakalım ister istiridye şeklindeki zarif aynayla (fiatı 7,50 TL) istersenizde kadınsı kırmızı taşlı aynayla !!! (fiatı 9,90)


şimdilik bu kadar indirimlerle tekrar karşınıda olacağım izleyin beni şekerler :))
baktınız ki ürünler güzel ama farklı renkler arıyorsunuz , e o zaman buyrun kendiniz beğenin tık tık
sipariş için arseldi@hotmail.com

selam ve dua ile

İNDİRİMMM VARRRRR !!!!!!!

S.A. Dore'nin yılbaşı kataloğuna baktınız mı?
Günümün yarısı mutfakta geçtiği için kataloğun hemen mutfak bölümüne baktım enfes ürünler var !! üstelik %40 indirimli gözüme çarpanlar alacak listeme kaydettiklerim bunlar :))





bu şık görünümlü 3'lü sıvı yağdanlık seti sadece 9,90 TL !!!! 20 TL den inmiş bu fiata !!

bu ise Oktay Ustanın meeşşhuurr limonluğu :))

fiatı ise 4,90 TL !!! 10 TL den inmiş bu fiata !!

veeeee işte benim favorimmm !! ne kadar şirin değil mi ? kullanmadığınız zaman mutfağınızda süs olarak bile kullanabilirsiniz :))) (tabi çocukların erişemeyeceği bir yerde :))







bu şirin rende ise 30 TL. den 14,90 TL ye inmiş !!! 3 farklı rende boyutu var .


en sevdiğim şeydir kurabiye yapmak ! mutfağımdan hiç eksik olmaz özellikle gece atıştırmalarında çok iyi oluyor. bu ürün ise kurabiye yapımını hem eğlenceli hem de kolay bir hale getiriyor. ama en mükemmeli fiatı !!!4,90 TL evet evet yanlış değil 4,90 TL  bu üründe indirimden nasibini almış 10 TL den inmiş bu fiata



kataloğa birde ben bakayım başka neler varmış derseniz buraya tık tık !!!
beğendiğiniz ürünleri sipariş için arseldi@hotmail.com

katalogdan gözüme çarpanlar şimdilik bu kadar . . . birazda diğer bölümlere bakıyım da sizlerle de paylaşırım beğendiklerimi :))

selam ve dua ile

11 Kasım 2009 Çarşamba

SİGARA İÇER MİSİNİZ ?



Tamam belki büyük bir çoğunluğumuz kullanıyoruz bu meleti !
peki hiç düşündünüz mü nerden gelmiş ? neden "nikotin" denmiş ?

İşte sigara ile ilgili bilgiler ;

Sigaranın Tarihçesi
1492’den önce: Amerika kıtasının yerlileri tedavi ve dini amaçlarla tütün üretimi yapıyorlardı.
1492: Kristof Kolomb Amerika’yı keşfetti. Avrupa’ya döndüğünde yanında bu kıtada daha önce hiç görülmemiş olan tütün tohumları ve yaprakları vardı. Kolomb’un mürettebatından Rodrigo Jerez tütün içerken görüldü ve şeytan tarafından ele geçirildiği iddia edilerek hapis cezasına çarptırıldı.
1535: Montreal Adasına ulaşan Jacques Cartier oradaki yerli halkın kendisine tütün sunmasından sonra günlüğüne “vücutlarını, ağızları ve burunları sanki birer bacaymışlar gibi tütene kadar, dumanla dolduruyorlar”, “biz de onları taklit ettik, ancak duman biber gibi acıydı ve ağzımızı yaktı” diye yazmıştı.
1556: Fransa ilk defa tütünle tanıştı ve Jean Nicot kısa zamanda tütün içmeyi popüler hale getirdi (19. Yüzyıl bilim adamları “nikotin” olarak tanınan kimyasal maddeye onun adını verdiler).
1565: yılına gelindiğinde; tüm Avrupa’ya yayılan tütün alışkanlığı, ünlü İngiliz aristokratı ve şairi Sir Walter Raleigh’nin tütün içmeye başlamasıyla, İngiltere’ye de girdi.
1610: Japonya’da tütün üretimi ve içimi yasaklandı.
1612: Amerika’da Virginia’da ilk defa ticari tütün ekimi yapıldı ve başarıya ulaştı. Amerikalı tütün ekicisi John Rolfe daha sonra ünlü Kızılderili kızı Pocahontas’la evlendi. On yıl içinde, tütün Virginia eyaletinin en önemli ihraç maddesi haline geldi. Tütün ekimi için köle iş gücü kullanılmaya başlandı.
1618: Virginia 20.000 libre tütün üretti.
1622: Virginia, bir Kızılderili saldırısında kolonisinin üçte birini kaybetmesine rağmen 60.000 libre tütün üretti.
1627: Virginia, 500.000 libre tütün üretti.
1629: Virginia tütün üretimini üç katına çıkararak 1.500.000 libre tütün üretti.
1634: Maryland kuruldu. Maryland’de de tütün üretimine başlandı. Rus Çarı tütün içimini tüm Rusya’da yasakladı. Tütün içerken yakalananların ceza olarak burnu kesiliyor, suçun tekrarı halinde ölüme mahkum ediliyorlardı.
1660: Tütün üreticisi olan Virginia ve Marland kolonilerinde kölelik başladı. Sayıları azalan beyaz uşaklar yerini kölelere bıraktı. Köle fiyatları tütün fiyatlarına göre belirlenmeye başlandı.
1676: New France Kolonisinde sokakta tütün içmek ve tütün taşımak yasaklandı. Bir süre için, perakende satışta yasaklandı ancak halkın kendileri için tütün yetiştirmeye başlamasıyla, Kanada’nın tütün endüstrisi düşüş gösterdi.
1732: Virginia’nın en zengin tütün üreticisi Robert King öldü. Öldüğünde 300.000 dönüm arazisi ve 700 kölesi vardı.
1739: Fransa, Kanada’dan tütün ithal etmeye başladı.
1761: İngiliz doktor John Hill, “Cautions Against the Immodetrate Use of Snuff” (Aşırı Enfiye Kullanımına Dikkat) isimli ve tarihte bilinen ilk tütün-kanser araştırması olan raporunu yayınladı.
1775: Virginia ve Maryland’in tütün üretimi 100 milyon libreye ulaştı.
19. Yüzyıl 1800: ABD’nin köle nüfusunun yarısından fazlası Virginia ve Maryland’deydi. Bu iki eyaletteki toplam zenci köle sayısı 395.000’di.
1800’lerin başı: Puro tüketimi, enfiye tüketimiyle rekabet etmeye başladı. Tütün çiğneme ve pipo kullanımı ortaya çıktı.
1854: 1856 yılında sona eren Kırım Savaşı başladı. İngiliz ve Fransız askerleri Türk tütünüyle tanışıp, onu Avrupa’ya götürdüler.
1878: Kanada’nın Ontorio bölgesinin rahibi Albert Sims “The Sin of Tobacco Smoking and Chewing Together With an Effective Cure for These Habbits” (Tütün İçme ve Çiğneme Günahı ve Bu Alışkanlıkları Bırakmak İçin Etkili Tedavi) isimli kitabını yayınladı.
1881: ABD’de, John Bonsack ilk sigara yapan makinenin patentini aldı. Böylece ABD, günde 120.000 sigara üretmeye başladı. Bir makine 48 kişinin yaptığı işi yapıyordu. Üretim maliyeti düştü ve güvenli kibritin de icadıyla, sigara tüketimi bir anda patladı.
1889: Saint John Hastanesi sigaranın zararlarını ve gırtlak kanserine neden olduğunu anlatan bir kitap yayınladı.
1891: Kanada’nın British Colombia eyaletinde, 15 yaşından küçüklerin tütün içmesi yasaklandı.
1895: Sadece Kanada’da 66 milyon adet sigara satıldı.

20.YÜZYIL
1903: Kanada, İngiltere ve Amerika’da sigaranın zararları ciddi bir şekilde ele alınmaya başlandı, Kanada’da sigaranın yasaklanması için meclise kanun tasarısı verildi.
1914: Birinci Dünya Savaşının başlamasıyla, sigarayı yasaklama hareketi sekteye uğradı hatta tüm dünyada, cephedeki askerlere tütün yollama kampanyaları başladı.
1920’ler: Tüm dünyada sigara kullanımı hat safhaya ulaştı, bir yılda tüketilen sigara sayısı milyarları buldu.
1930: Almanya’nın Köln Üniversite’si bilim adamları sigara ve kanser arasındaki ilişkiyi istatistiksel olarak ortaya çıkardı.
1934: İlk mentollü sigara üretildi.
1938: John Hopkins Üniversitesi doktorlarından Raymond Pearl sigara içenlerin, sigara içmeyenlere oranla daha genç yaşta öldüklerini belirtti.
1939: Almanya Polonya’yı işgal etti ve İkinci Dünya Savaşı başladı. Cephedeki askerlere sigara taşınmaya başlandı. Bu sırada Alman bilim adamları sigara ve kanser arasındaki ilişkiyi daha derinlemesine inceleyen yeni bir istatistiksel rapor yayınladı.
1943: Dünya yetişkin nüfusunun yaklaşık %60-%80’nin sigara içiyordu.
1944: Amerikan Kanser Derneği, sigaranın sağlığa zararlı olabileceğini belirtti. Akciğer kanseri ve sigara arasındaki ilişkinin henüz kesinlik kazanmadığını ama gene de dikkatli olunması gerektiği hakkında halkı uyardı.
1947: Kanadalı doktor Norman Delarue akciğer kanseri hastalarının % 90’ının sigara tiryakisi olduğunu gösteren bir araştırma yayınladı.

BUGÜN
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) sigara kullanımının yılda 5 milyon insanın ölümüne yol açtığını, bu sayının önümüzdeki 20 yıl içerisinde iki katına çıkmasının beklendiğini kaydetti. WHO’nun tahminlerine göre, bugün tüm dünyada 1,3 milyar civarında olan sigara kullanıcılarının sayısı 2025 yılında 1,7 milyarı bulacak.
Sigara yüzünden dünyada her 6,5 saniyede bir kişi ölüyor ve sigaranın dünya ekonomisine yılda yaklaşık 200 milyar dolarlık zarar veriyor.
17 milyon kişinin sigara kullanıcısı olduğu tahmin edilen Türkiye’de de yıllık sigara harcaması 6.5 milyar dolara ulaştı.
Bilimsel çalışma sonuçlarına göre ise dünyada her yıl 5 milyon kişi sigara nedeniyle yaşamını kaybederken, Türkiye’de bu rakam 100 binle ifade ediliyor. 3 milyon KOAH (Kronik Obstriktif Akciğer Hastalığı), 4 milyon da astımlı bulunan Türkiye’de, yılda ortalama 50 bin yeni akciğer kanseri tanısı konuluyor.

Lütfen Dikkat; Sigara 6 saniyede bir can alıyor!

"SİGARA SAĞLIĞA ZARARLIDIR!" paketin üzerinde de yazıyor ama kime ne !
Allah bir an önce bırakmayı cümlemize nasip etsin ! (amin)



Kaynak : http://www.sigarabirakmamerkezi.com/

10 Kasım 2009 Salı

9 Kasım 2009 Pazartesi

HAPPY BIRTDAY MISS DOMINIKA !!!









Doğum Günün Kutlu Olsun Mutlu Ol Senelerce !!!!


Hayırlı Uğurlu Bereketli İbadetli Bir Ömür Huzurlu Günler Versin Rabbim ,


Nice Yıllara MISS DOMINIKA ! ! !


Not: hanigi tür pastalardan hoşlanacağını bilmediğim için 2 sinide ekledim :))


selam ve dua ile